Dış politikamızın kısa ömürlü stratejik hamleleri
Türk Dış Politikası bugünlerde tırmandığı merdivenden sürekli aşağı kayan, toparlanarak yeniden yukarı çıkmaya çalışırken bir öncekinden daha aşağıda bir basamağa
Türk Dış Politikası bugünlerde tırmandığı merdivenden sürekli aşağı kayan, toparlanarak yeniden yukarı çıkmaya çalışırken bir öncekinden daha aşağıda bir basamağa
Televizyon kanallarımızda dizi enflasyonu var ama bunların hiçbiri Netflix’in yayına aldığı diziler kadar ses getiremiyor. Bir Başkadır’dan sonra şimdi de
Joseph Biden’ın geçen yıl Kasım ayı başında ABD Başkanı seçilmesinin ardından bir yıl, göreve başlamasından bu yana 9 ay geçti.
Türk dış politikası son zamanlarda hassaslaşan, kırılgan ve değişken dengelere yaslanmaya çalıştığı bir dönemden geçiyor. “Oyun kurucu” olma iddiasıyla çıktığımız
Son bir haftalık süre içinde en çok konuştuğumuz konu Osman Kavala davasını merkeze alan egemenlik, bağımsızlık ve uluslararası hukuk tartışması
Geçen haftaki yazımda, dış politikada “patika bağımlılığı” kavramı üzerinde durmuş ve içine girdiğimiz tıkanıklıklara ve riskleri giderek artan tehlikeli yalnızlığa dikkat çekmiştim. Patika bağımlılığı
Geçenlerde okuduğum bir metinde “patika bağımlılığı” tanımına rastladım. Patika bağımlılığı, “artan getiriler/maliyetler” kuramıyla birlikte istatistik ve iktisat bilimlerinde kullanılıyor. Ancak
Türk dış politikasında son dönemde açıklamakta zorlandığımız sıra dışı şeyler oluyor. Eylül ayı içinde BM Genel Kurulu toplantıları vesilesiyle New
Son aylarda göç konusu gündemimizde önemli bir yer tutuyor. Ben de meslek hayatım boyunca göç konusuyla yakından ilgilendim. Ama son
İktidara geldiği yıldan bu yana AK Parti yönetimi New York’taki BM Genel Kurul toplantılarına katılmaya özel bir önem veriyor. Parlamenter
Birleşmiş Milletler (BM)’in 76. Genel Kurulu toplantıları 14-23 Eylül tarihleri arasında yapılacak. Türkiye toplantılarda Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında bir heyetle temsil
İç ve dış siyasi gündemimiz o denli hareketli ki, birkaç ay önce yaşadıklarımız bile hızla unutulmaya yüz tutuyor. Oysa son
Son zamanlarda gündemimizde yer alan bu yazının başlığındaki konular aslında ilk bakışta birbiriyle ilişkisiz görünebilir. Ancak dış ve güvenlik politikalarımızın
Taliban, 6 Ağustos’ta yıllar sonra ilk kez bir vilayetin merkezini, Nimruz ilinin yönetim merkezi Zaranc’ı ele geçirdi; ardından Afganistan’ın 32
Düzensiz ve toplu insan göçü bugün dünyanın en tartışmalı ve önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Önceki yüzyıllarda büyük savaşların
BM Güvenlik Konseyi (BMGK)’nin Afganistan konusunda 1526 (2004), 1988 (2011) ve 2557 (2020) sayılı kararları uyarınca çalışmalar yürüten “Analitik Destek ve
“Arap Baharı”nın “Yasemin Devrimi” adıyla Ocak 2011’de başladığı ilk ülke olan Tunus’ta Devlet Başkanı Kays Said 25 Temmuz 2021’de Tunus