You are currently viewing Büyükelçileri Dışişleri’ne çağırıp nota verme dönemi bitiyor

Büyükelçileri Dışişleri’ne çağırıp nota verme dönemi bitiyor

Son zamanlarda komşularımızda yaşanan üzücü olaylar bir süredir basılı ve görsel yayın organlarının gündem maddelerinin başında yer alıyor. Bunun sonucu olarak, yalnız bizler gibi Dışişleri mensupları değil, her meslekten vatandaşlarımız dış politika ile yakından ilgileniyor.

Böyle bir ortamda Zaman gazetesi ile biraz farklı konularda bir söyleşi gerçekleştirdik. Dışişleri Bakanlığı olarak dış politika çalışmalarını yaparken bilişim alt yapısından nasıl yararlandığımızı, e-vize uygulamasının bize ne gibi yararlar sağladığını, “Diplomatik Portal” uygulaması ile Türkiye’deki yabancı ülke temsilcilikleriyle iletişimimizi nasıl farklı bir platforma geçirdiğimizi konuştuk.

Önce Today’s Zaman’da İngilizce olarak haber formatında yer verilen söyleşi bugün Zaman gazetesinin basılı ve web nüshalarında da yer aldı.

Dileyenler söyleşiye web adresinden ulaşabilirler. Kısaltılmamış halini okumak isteyenler için ise metni aşağıda sunuyorum.

Kolay okumalar.

Büyükelçileri Dışişleri’ne çağırıp nota verme dönemi bitiyor

Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru ile  vize de dahil birçok hizmeti internet üzerinden sunan ve başka ülkelerde örneği olmayan Diplomatik Portalı konuştuk. Koru, diplomat olma ideali taşıyan gençleri web sitelerini ziyarete davet ediyor.

Dışişleri Bakanlığı’nda ‘elektronik devrim yapmış büyükelçi’ olarak tanınan Bakan Yardımcısı Naci Koru ile temmuz ayında kullanmaya başlanılan ve başka ülkelerde örneği olmayan Diplomatik Portal vesilesiyle bir sohbet gerçekleştirdik. Artık ‘Nota için Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı’ haberleri tarih olacak gibi gözüküyor. Zira yeni sistem sayesinde notalar da elektronik olarak gönderilecek. Büyükelçi Koru’nun aktardığına göre ölçeği açısından ilk olan e-vize sistemi sayesinde de yabancılar artık oturdukları yerden birkaç dakika içinde Türkiye vizelerini alıyor.

Diplomatlarına sunduğu eğitim imkanlarını artıran Hariciye’nin yeni dönem meslek memuru başvuruları ise elektronik ortamda açılıyor. Koru, diplomat olma ideali taşıyan gençleri web sitelerini ziyarete davet ediyor.

Soru: Biz sizi diplomatlığınız yanında bilişime olan yakın ilginizle de tanıyoruz. E-Konsolosluk, e-Pasaport derken son olarak e-Vize uygulamasını başlattınız. Yeni projeleriniz olduğunu da duyuyoruz. Bilişim projeleri bundan sonra da devam edecek mi?

Cevap: Aslında bilişim yalnız dış politikada değil, her alanda hayatımızın bir parçası. Dolayısıyla hangi meslekte olursanız olun, günlük çalışmalarınızda bilişimden etkin bir şekilde yararlanıyorsanız hayatınız kolaylaşıyor. Bence iyi bir doktor, iyi bir mühendis, iyi bir diplomat olmak için de sanal dünyayla iç içe olmanız, bilgisayarları iyi kullanmanız önemli. Aslında siz gazeteciler için de bu geçerli. Tabii biz de dışişleri bakanlığında yalnız dış politika konularıyla ilgilenmiyoruz. Uluslararası ekonomik ilişkiler, Türkiye’nin dış dünyada tanıtımı, kültürel ilişkiler de çalışma alanımıza giriyor. Bu konularda bilişim alt yapımızdan etkin bir şekilde yararlanıyoruz. Ayrıca yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza konsolosluk hizmeti sunulması da yine bize verilen bir görev. Zaten hatırlarsınız, e-konsolosluk da gurbetteki vatandaşlarımız için geliştirdiğimiz bir uygulamaydı. 2004 yılında ilk kez ABD’de başlattığımız e-konsolosluk’un kapsamı daha sonra yurt dışında yaşayan tüm vatandaşlarımızı kapsayacak şekilde genişledi.

Soru: e-vize ise daha çok yabancılara yönelik bir çalışma…

Cevap: Evet. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 35 milyon yabancı ülkemizi ziyaret etti. Yabancı misafirlerimizin önemli bir bölümü vizeden muaf. Ancak yaklaşık üçte biri vize veya sınır kapılarımızda bandrol alarak ülkemize geliyor. Önceleri konsolosluklarımızda, havaalanlarımızda uzun kuyruklar oluşuyordu. E-vize ile bu kuyrukları tamamen ortadan kaldırdık. Şimdi yedi gün, yirmi dört saat açık olan sitemizden iki dakika içerisinde vize veriyoruz. Vize harçlarını da kredi kartıyla yine elektronik ortamda tahsil ediyoruz. Daha önce bu işi yapan konsolosluk görevlilerimiz, havaalanlarındaki memurlarımız artık başka işlerle uğraşıyorlar.

Soru: Kullanıcıların geri dönüşleri nasıl?

Cevap: Çok olumlu geri bildirimler alıyoruz. Olabilecek bilgi taleplerini Konsolosluk Çağrı Merkezimiz ile karşılıyoruz. Ayrıca bugüne kadar sistem üzerinden bize iletilen yaklaşık 15 bin soru anlık olarak cevaplandırıldı. Kullanıcıların bu hizmetimiz ile ilgili görüşlerini okumak ise bize ayrı bir keyif veriyor. İlgilenen okurlarınıza, e-vize alan yabancıların sisteme kaydettikleri yorumları okumalarını öneririm. (https://www.evisa.gov.tr/en/comments/)

Soru: Vizeyi elektronik ortamda veren başka ülkeler de var mı?

Cevap: Avustralya ve Singapur’un benzer uygulamaları var. Ama bu ülkelerin uygulamalarının kapsamı çok daha dar, ayrıca vizeler başvuru sırasında verilmiyor, 2-3 gün süren işlemden sonra kullanıma hazır duruma geliyor. Oysa biz sistem kontrolünü saniyeler içerisinde yapıp vizeyi 2-3 dakika içerisinde baskıya hazır duruma getiriyoruz.

Soru: Uygulamaya ilgi nasıl? Vize şimdi daha kolay alınıyorsa “bu uygulamayla ülkemize gelecek turist sayısında da artış olacaktır” diyebilir miyiz?

Cevap: e-vize sayfalarımızı kullanıma sunduğumuz ilk günlerde proje ekibiyle birlikte ben de endişeliydim. Ama kısa süre içerisinde bizim beklentilerimizi de aşan bir başarı elde edildi. İlk haftalarda günde 300-400 vize veriyorduk. Üçüncü ayda günlük ortalama üç bine çıktı. Şimdi her gün yaklaşık beş bin vizeyi elektronik ortamda veriyoruz. Kısa bir süre içerisinde verilen vize sayısı 300 bine ulaştı. Vize harçları da günlük olarak Maliye Bakanlığının hesabına aktarılıyor. Eskiden vize almak zahmetli olduğu için ziyaretten vazgeçenler oluyordu. Yeni uygulamamız ile özellikle komşu ülkelerden gelenlerin sayısında önemli bir artış gözlemeye başladık.

Soru: Irak vatandaşlarına da açık mı bu sistem?

Cevap: En büyük müşterimiz Iraklılar. Vize işlemleri Irak’taki misyonlarımızın neredeyse tüm zamanını alır duruma gelmişti. Ayrıca, vizeler karşılıklı olarak harçtan muaf olduğu halde  Bağdat’ta ve Erbil’de Iraklılar vize almak için aracı firmalara yüzlerce dolar ödeme yapıyorlardı. Kısacası, bir çok Iraklı için Türk vizesi almak oldukça meşakkatli bir işti. Şimdi Iraklı komşularımız vize için konsolosluklara gitmiyorlar; vizelerini evlerinden, iş yerlerinden birkaç dakika içinde alabiliyorlar. Biz de bu uygulama sonucunda konsolosluk görevlilerimizi siyasi ve ekonomik alanlara yönlendirdik. Kısacası vize alan da, vizeyi veren de kazançlı çıktı bu uygulamadan.

Soru: Biz yabancılara vize vermeyi kolaylaştırıyoruz. Ancak onlar bizi kuyruklarda bekletmeye devam ediyorlar.

Cevap: Haklısınız. Ama biz kendi standartlarımızı oluşturuyoruz. Vatandaşlarımıza sunduğumuz hizmetlerin kalitesini yükseltirken ülkemizi ziyaret etmek isteyen yabancıların hayatını da kolaylaştırmak istiyoruz. E-vize bu düşünceden çıktı. Diğer ülkelere de bu uygulamanın örnek olmasını arzu ediyoruz. Umarım vize kuyruklarında vatandaşlarımızı bekleten ülkeler de benzer uygulamaları kısa sürede hayata geçirirler.

Soru: Son açıklamalarınızdan birinde Türkiye’deki yabancı ülke temsilciliklerine yönelik bir projeden söz etmiştiniz. “Artık geleneksel yöntemlerle Nota teatisi olmuyor, Notaları da elektronik ortamda gönderiyoruz” dediniz. Gerçekten Nota gönderme dönemi bitti mi şimdi?

Cevap: Bir süredir üzerinde çalıştığımız bir projeydi Diplomatik Portal. Bunun diğer ülkelerde de örneği yok. Yalnız Nota alış verişini değil, ülkemizdeki büyükelçilik ve konsoloslukların bakanlığımızla ilgili tüm işlemlerini de elektronik ortama taşıdık. Örneğin bir misyona yeni bir diplomat geldiğinde eskiden yazılı bildirim yapılır, belgeler gönderilirdi. Biz de buna göre kimlik kartları hazırlardık. Artık bu tür bildirimler tamamen elektronik ortamda yapılıyor. Biz de genel kontrollerimizi yaptıktan sonra kimlikleri yine bilgisayarlarda hazırlayıp gönderiyoruz. Vergi iade işlemler, takrirler, VIP salonu kullanımı, uçuş izin talepleri gibi başvurular da yine Diplomatik Portal üzerinden yapılıyor.

Soru: Notalar da Diplomatik Portal’dan gönderiliyor, öyle mi?

Cevap: Evet. Önceleri bir Notanın hazırlanması, gönderilmesi günler sürerdi. Şimdi ilgili daire Notayı hazırlayıp elektronik ortamda onayladıktan sonra bir tuşa bastığında Nota ilgili Büyükelçiliğinin posta kutusuna düşüyor.

Soru: Büyükelçiliklerin Notaları da mı aynı yöntemle geliyor?

Cevap: Tabii. Eskiden her Nota için bakanlığa kuryeler gelir, bunları teslim ederlerdi. Biz de kayıt yaptıktan sonra sistemimize aktarırdık. Neresinden bakarsanız bakın, bu işlem en az 3-4 gün sürerdi. Şimdi saniyeler içerisinde gönderim tamamlanıyor. Ama bir yine de bir süre geleneksel yöntemle hazırlanan Notaları göndermeye devam ediyoruz. Yakın bir zamanda ülkemizdeki yabancı misyonları da e-imza uygulamasına dahil edeceğiz. Bu aşamadan sonra kağıt gönderimi tamamen son bulacak.

Soru: O zaman “büyükelçi bakanlığa davet edildi ve kendisine bir Nota verildi” türünden haberler de tarihe karışacak.

Cevap: Bir bakıma öyle. Ama önem durumuna göre bu tür Notaları sisteme kaydetmeden önce büyükelçinin bilgilendirilmesi de mümkün olabilir yine de. Yani, nostalji yaşamak istediğimizde bir yöntem buluruz.

Soru: Sistemin güvenliği hiç endişelendirmiyor mu sizi?

Cevap: Güvenlik tabiatıyla çok önemli. Her projemizde güvenliğe ayrı bir önem veriyoruz. Ancak genel bir ilkemiz var; ne kadar güvenlik önlemi alırsak alalım, gizli belgelerimizi kesinlikle İnternet’e açtığımız sunucularımızda tutmuyoruz. Tüm gizli yazışmalarımız ayrı bir sistem üzerinden yapılıyor.

Soru: Bu durumda Wikileaks benzeri bir korkunuz olmamalı.

Cevap: Wikileaks aslında güvenlik endişesi taşıyan tüm kuruluşlar için bir ders oldu. Biz de dersimizi aldık. Ancak siz de hatırlarsınız, Wikileaks’te elektronik ortamdaki belgelerin sanal dünyada dolaşırken ele geçirilmesi türü bir olay yaşanmadı. Bir kişi ülkenin gizli belgelerini küçük bir harici diske kopyalayarak dışarı çıkardı ve bu belgeleri İnternet üzerinden paylaştı. Dolayısıyla güvenlik konularında insan unsuru çok önemli. Her an teyakkuzda olduğumuzu söyleyebilirim. Bir yandan gerekli önlemleri alırken, diğer yandan da ekibimize yatırım yapıyoruz.

Soru: Bilişim alanında önümüzdeki dönemde yeni projeleriniz olacak mı?

Cevap: Üzerinde çalıştığımız birkaç proje var. Ama öncelikle bugüne kadar geliştirdiğimiz bilişim modüllerinin bakanlık görevlileri tarafından daha yoğun bir şekilde kullanılmasını amaçlıyoruz. Biliyorsunuz, Türkiye’de ilk kez bizim bakanlığımızda, görevliler neredeyse kurum ile tüm iletişimini geliştirdiğimiz modüller üzerinden yapıyorlar. İzin başvuruları, performans değerlendirmesi gibi süreçleri şimdi tamamen elektronik ortama aktardık. Bu sistemin diğer kamu kurumlarında da kullanılması hedeflerimiz arasında yer alıyor.

Soru: Bilişim alanında işbirliği yaptığınız kurumlar var mı?

Cevap: Var tabii. Başta Cumhurbaşkanlığımız olmak üzere çeşitli kurumlarımızla işbirliği protokolleri imzaladık. Örneğin Adalet Bakanlığımız ve Savunma Sanayii Müsteşarlığımız ile bakanlığımız arasındaki belge alış verişi artık tamamen elektronik ortamda gerçekleştiriliyor. Benzer bir çalışmayı İçişleri Bakanlığımız ve Emniyet Genel Müdürlüğümüzle de yakında hayata geçireceğiz. Bir de önümüzdeki dönemde eğitim alanında da bilişimden yararlanmak istiyoruz.

Soru: Personel eğitimini mi kastediyorsunuz?

Cevap: Biliyorsunuz, eğitimde bilişimin önemi her geçen gün artıyor. Khan Academi’nin dünya genelinde on milyonlarca kullanıcısı var. Artık çocuklar sınavlarına bu gibi uzaktan eğitim sitelerinden hazırlanıyorlar. Biz de bakanlık olarak göreve yeni başlayan genç diplomatlarımıza bazı alanlardaki eğitimi online vermek istiyoruz. Türk dış politikası için önem taşıyan bölgelerde konuşulan dillerin öğretilmesinde de bilişimden etkin bir şekilde yararlanılabileceği düşüncesindeyiz.

Soru: Youtube’da bakanlığı tanıtım amacıyla hazırladığınız videolar ile protokol dersleri başlıklı videoları gördüm. Sanırım eğitimde buna benzer videolardan yararlanmayı öngörüyorsunuz.

Cevap: Evet. Biz genç diplomatlarımız göreve başladıklarında kendileri için oldukça kapsamlı bir eğitim programı düzenliyoruz. Bu yıl protokol dersleri için uzaktan eğitim videoları hazırladık. Böylece yalnız dersler sırasında eğitimcilerin anlattıklarıyla yetinmiyor görevlilerimiz. Diledikleri gün ve saatte bu dersleri evlerinden de izleyebiliyorlar. Davranış kurallarından, yemekte dikkat edilmesi gereken hususlara kadar bir çok konuyu bu e-öğrenim videolarında işliyoruz. Bu videolarımızı yalnız kurum içi kullanımla da sınırlamadık. YouTube’daki Türk Dışişleri Bakanlığı kanalında tüm İnternet kullanıcılarına açtık. Bu tür e-öğrenim dosyalarımızı önümüzdeki dönemde daha da çeşitlendireceğiz.

Soru: Dışişleri Bakanlığı bilişim konularına bu kadar önem verdiğine göre diplomat adaylarından da bu alanda beklentileriniz yüksek olmalı.

Cevap: Aslında bilişim her meslek dalında önemli. Biz sınav başvurularını da tamamen elektronik ortamda kabul ettiğimiz için mesleğimize ilgi duyan gençler zaten nasıl bir alt yapıyla karşılaşacaklarını bilerek bize geliyorlar. Bu yıl da sınav başvurularını kabul etmeye bayram sonrasında başlayacağız. Karıyer memurluğu sınavlarımızı da Eylül ayında yapacağız. İlgilenen gençlerimize bakanlığımız web sitesi üzerinde yer alan duyurularımızı okumalarını öneririm.

Soru: Siz bilişim konularını bloğunuzda da yazmaya devam ediyor musunuz?

Cevap: Evet. İlgi duyduğum konuları zaman zaman bloğuma yazıyorum. Bloğumun adresi: nkoru.blogspot.com.  Bilişim ağırlıklı olmakla birlikte zaman zaman sağlık ve eğitim gibi konularda da görüşlerimi internet kullanıcılarıyla paylaşıyorum. Son zamanlarda ilgi duyduğum konuların başında e-öğrenim geliyor. E-öğrenim uygulamalarının önümüzdeki dönemde çok daha önem kazanacağını, bu nedenle bu alana kamu ve özel sektör olarak daha fazla yatırım yapılması gerektiğini düşünüyorum. Belki ileri bir tarihte, siz de ilgi duyarsanız  yalnız bu konuda ayrı bir söyleşi de gerçekleştirebiliriz.



Bir yanıt yazın