“Ted Talks”u ilk kez oğlum Selim’den duydum. Bilişim sohbetlerimizden birinde “Ted konuşmalarını mutlaka izlemelisin baba; alanlarında tanınmış kişiler, bir birinden ilginç konuları, profesyonel yöntemlerle çekilmiş kısa süreli videolarda anlatıyorlar” demişti. Ama uzun bir süre, günlük uğraşılardan vakit bulup da inceleyememiştim Ted Talks sayfalarını.
Bir akşam internet’te gezinti yaparken Selim’in tavsiyesi aklıma geldi, ted.com’a bağlandım. O günden sonra da bu siteyi düzenli bir şekilde izlemeye başladım. İçeriği ne olursa olsun, bir video dosyasının milyonlarca kişi tarafından izlenmesi sizce mümkün olabilir mi? Ted Talks ile tanışınca bunun mümkün olduğunu görüyorsunuz. İletişim alt yapısının gelişmesi ve İnternet’e erişimin hızlanmasına paralel olarak ses ve görüntü dosyalarının bilgisayarlarımıza taşınması kolaylaştı, YouTube benzeri video dosyalarını kullanıma sunan sitelerin sayısı da hızla arttı.
Geçenlerde ziyaretime gelen ABD dışişleri bakanlığında kamu diplomasisinden sorumlu üst düzey bir yetkili ile görüşürken bana uzaktan eğitim çalışmalarına verdikleri önemden bahsetmişti. Ben de bakanlıkta bu alanda çalışma başlattığımızı, yakında genç diplomatlarımızın eğitiminde profesyonel e-öğrenim yöntemlerinden yararlanacağımızı söylemiştim. Ted.com yanında khanacademy.com, udemy.com gibi Türkiye dışındaki çalışmalar dışında, vitamin ve bilgeadam gibi tamamen Türk girişimi örnekleri de kendisiyle paylaştım. Türkiye’de e-öğrenimdeki gelişmeleri bu kadar yakından izlememiz biraz şaşırttı meslektaşımı.
Şimdi John Hopkins’in yüksek lisans programında olan Selim’in ekonomi ile arası nedense oldum olası iyi değildir. Ama bu dönem ekonomi derslerinde hiç bir sorun yaşamadığını söyledi geçenlerde. Bunu da Khan Academy’nin derslerine borçluymuş. Ayrıca ekonomi yanında, diğer bazı dersleri de Khan Academy sayfalarını izleyerek geliştirdiğini vurguladı sohbetimiz sırasında. Bu sitedeki derslerin tamamen ücretsiz olması ve derslerin kalitesi bu gibi e-öğrenim sayfalarına ilgiyi de arttırıyor kuşkusuz. Khan Academy’de dersler Ted.com gibi görüntülü videolar üzerinden değil, sanki bir eğitimci karşısındaki bir öğrenciye ders anlatıyormuş gibi, oldukça yalın ve anlaşılır bir formatta veriliyor. Bu sitenin bu kadar ilgi çekmesinin nedeni de bu olsa gerek.
Khan Academy’nin kurucusu Hint asıllı bir Amerikalı olan Salman Khan, Bill Gates’in de katıldığı Ted Talks’daki sohbetinde bu girişime nasıl başladığını anlatıyor. 20 dakika uzunluğundaki bu videoya khanacademy.org ana sayfasından veya ted.com’dan erişmek mümkün. Salman Khan dünyada milyonlarca kişinin izlediği e-öğrenim sitesini nasıl başlattığını şöyle anlatıyor: “Bundan bir süre önce kuzenlerim benden bazı derslerine yardımcı olmamı istemişlerdi. Ben de oturup onlara uygulamalı ders videoları hazırladım ve bunları YouTube’e aktarmaya başladım. Bir süre sonra şunu farkettim; kuzenlerim aslında beni değil, benim hazırladığım video derslerini tercih etmeye başladılar. Madem hazırladığım video dersler gençlere bu kadar katkı sağlıyor, neden bunu daha düzenli yapmayayım diye düşünmeye başladım. Hemen arkasından da Khan Akademisi hayata geçirildi.”
E-öğrenim konusuna ilgim arttıkça bu alanda Türkiye’de yapılan çalışmaları da daha yakından izlemeye başladım. Bir kaç hafta önce İstanbul’da, konuşmacı olarak katıldığım bir uluslararası toplantı vesilesiyle yemekte bir araya geldiğimiz STFA yöneticileri, Khan Academy sayfalarını Türkçeye çevirmeye başladıklarını söylediler. Böyle bir çalışmanın zorluğunu tahmin edebildiğim için duyduklarıma inanamadım önce. Rahmetli Fevzi Akkaya’nın torunlarından Alp Taşkent, şirket olarak eğitime özel önem verdiklerini, bu çerçevede bilimsel eserlerin Türkçeye çevrilmesi amacıyla bir vakıf kurduklarını, Vakfın son olarak Khan Akademisi’ndeki videoları Türkçeleştirmeye başladığını anlattı.
http://www.khanacademy.org.tr/ adresinden erişilebilen Türkçe sayfalarda, 3.500 İngilizce dersin yaklaşık 400’ü Türkçeleştirilmiş. Sayfa tasarımı, ders anlatımları orijinal sayfaları hiç aratmıyor. Seslendirme, bu amaçla tam zamanlı olarak çalışan profesyonel bir tiyatro sanatçısı tarafından yapılıyormuş. Dinlediğinizde derslerin bir başka dilden çevrildiğini hiç farketmiyorsunuz. Hatta bazı derslerin anlatım akıcılığı yönünden orijinallerinden bile daha cazip olduğunu söyleyebilirim. Alp bey tercümelerin güçlü bir ekip tarafından gerçekleştirildiğini ve her alandaki derslerin tercümelerinin o alanın uzmanların kontrolünden geçtikten sonra kullanıma sunulduğunu belirtti.
Geçenlerde khanacademy.org.tr’nin yöneticileri ile bakanlığımızda bir araya geldim. Alp bey çalışmaların her geçen gün süratlendiğini, Türkçeleştirilen video sayısı bine yaklaştığında sitenin resmi tanıtımının yapılacağını söyledi. Aslında bu girişimin Khan Akademisindeki videoların Türkçeye çevrilmesi ile sınırlı tutulmaması gerektiğini, bize özgü bazı derslerin de Türk grup tarafından hazırlanarak siteye kazandırılabileceğini ifade ettim. Bu konuda protokol imzalamak üzere ABD’ye gittiklerinde bu düşünceyi kendisine açmışlar, Salman Khan da Türkçe malzemeleri İngilizceye çevirip kendi sayfalarına eklemeyi düşündüklerini ifade etmiş. Umarım bu çalışmalar aynı hızda devam eder ve Khan Akademisi’nin Türkçe sayfaları planlandığı gibi Mart ayında resmen Türk kullanıcıların hizmetine girer.
Fatih projesi sayesinde e-öğrenim önümüzdeki yıllarda daha yoğun bir şekilde gündemimize girecek. özel sektörün bu gelişmeleri yakından izlediğini ve buna göre yeni yapılanma modelleri üzerinde çalıştıklarını gözlemliyorum. Kamu kurumları olarak bizim de bu alana daha fazla ilgi göstermemiz gerektiği düşüncesindeyim. Biz dışişleri bakanlığı olarak 2013’te bu alanda önemli bir mesafe katetmeyi amaçlıyoruz. Projeye Milli Eğitim Bakanlığımızın da ilgi göstereceğini umuyorum.
.