You are currently viewing Akıllı kimlik kartlarımız hayatımızı kolaylaştıracak

Akıllı kimlik kartlarımız hayatımızı kolaylaştıracak

Yaşı yarım asrı aşanlar hatırlarlar; eskiden nüfus hüviyet cüzdanlarımız pasaport gibi çok sayfalıydı. Zaten cüzdan denmesinin nedeni de buydu. Sonra çok sayfalı cüzdanlar önlü arkalı karta dönüştürüldü, ama nedense adı hep nüfus cüzdanı olarak kaldı. Şimdi e-kimlik çalışmaları son aşamaya geliyor. Yakında dünya standartlarında, günlük hayatımızda da pek çok işe yarayacak yeni kimliklerimiz olacak.

Babamın kuşağının nüfus hüviyet cüzdanlarında, kişinin nüfus kayıt bilgileri dışında da bazı bilgiler olurdu. Ekmeğin, kömürün vesika ile alındığı o dönemlerde nüfus cüzdanlarına “ekmek karnesi verildi”, “kömür verildi” şeklinde kaşeler vurulur, nüfus cüzdanları çok amaçlı belge olarak kullanılırdı. İlk nüfus cüzdanımı hala saklarım. Güzel bir el yazısı ile düzenlenmiş nüfus cüzdanımdaki bazı başlıklar şunlar: “Medeni ve şahsi ahvalindeki tebeddülat”, “yer değiştirme vak’aları”, “ilk ve son yoklama sütunu”, “muvazzaflık devri”, “zat maaşı kaydı”. Şimdi ne anlama geldiğini bir çok kişinin bilemeyeceği bu bölümlerin neredeyse hiç biri bizim kuşağımızdakilerin nüfus cüzdanlarında kullanılmadı, bu bölümler boş kaldı. Bu eski nüfus cüzdanıma ilk fotoğrafım da üniversitedeki ilk yılımda yapıştırılmıştı. Bu tarihi belgenin, şimdi tanımakta güçlük çektiğim, lepiska saçlarımla çektirdiğim siyah beyaz fotoğrafımın bulunduğu sayfalarını tarayıcıdan alıp yazıma ekliyorum.
Nüfus Hüviyet Cüzdanları tarihe karışıyor
Ülkemizde biyometrik pasaport alt yapısının kurulmasında son bir yıldır aktif bir şekilde görev aldığım için kimlik belgeleri ile yakından ilgileniyorum. Dünyanın bir çok ülkesinde kimlik belgelerinin nasıl hazırlandığını birinci elden görme imkanım oldu. Teknolojinin de sağladığı imkanlarla, artık kimlik belgeleri taklit edilemeyecek güvenlik özellikleriyle kullanıma sunuluyor. Bizim yeni pasaportlarımızın da hem görünüm ve kullanılan malzeme, hem de güvenlik özellikleri bakımında artık dünya standardında olduğunu söylemek isterim.

Batı ülkelerinin çoğunda kimlik kartları da makinada okunabilme özelliğine sahip. Her bir kartın içinde kart sahibinin temel kimlik verilerini içeren bir de yonga (çip) var. Bu yonganın içine istenirse parmak izi ile diğer bazı bilgileri kopyalamak da mümkün. Bizim nüfus cüzdanlarımız henüz değiştirilmeye başlanmadı ama, bu konudaki çalışmalar hızla devam ediyor. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün Tübitak’ın desteği ile 4-5 yıl önce başlattığı, son iki yıldır Bolu’da pilot uygulaması yapılan çalışmaların kısa bir süre içerisinde sonuçlanmasını umuyorum. Gerçek uygulama başladığında akıllı kartlar da hayatımıza girmiş olacak.

Aslında teknolojideki gelişmeleri sonradan kullanıma sunduğumuz alanlarda biz diğer bir çok ülkeden daha şanslı oluyoruz. Çipli pasaportlarda da böyle oldu; umarım nüfus cüzdanından akıllı kimlik kart kullanımına geçerken de öyle olur. Ben yeni kimlik kartlarının zaman içerisinde, günlük hayatımızı çok kolaylaştıracak bir alt yapıyı da beraberinde getireceğini düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarda bu kartlar yalnız kim olduğumuzu kanıtlayacağımız basit belgeler olmakla kalmayacak, aynı zamanda resmi ve özel bir çok işimizde de anahtar görevi üstlenecekler.

Eskiden para cüzdanlarımızda yalnız para olurdu. Şimdi çok sayıda kartı da cüzdanlarımızda taşıyoruz. Nüfusumuz, ehliyetimiz, kurum kimliğimiz, banka kartlarımız, kredi kartlarımız bunlardan yalnız bazıları. Bir çoğumuz benzin alırken, market alışverişi yaparken de avantajlardan yararlanmak için ayrı kartları yanımızda bulunduruyoruz. Bu konuda yapılmış bir istatistik var mıdır bilmiyorum, ama eminim kişilerin taşıdıkları ortalama kart sayısı ondan az değildir. Bir de kartların bazıları için farklı şifreleri hafızada tutma zorunluluğunu hesaba katarsanız kartlarla yaşamanın ne kadar zor olduğu daha iyi anlaşılır.

Mernis altyapısı hayatımızı daha da kolaylaştıracak
Türkiye merkezi nüfus sistemi Mernis ile uzun yıllar önce tanıştı. Yıllardır hepimiz bir çok işlemimizi vatandaşlık numaramızı kullanarak yapıyoruz. Amerika’daki sosyal güvenlik numarasına benzeyen bir uygulama bu. Geçen ay Vaşington’da Amerikan biyometrik pasaportları üzerinde inceleme yaparken heyetimizdeki arkadaşlarla birlikte, bizim Mernis uygulamasının Amerikan nüfus kayıt sisteminden ne kadar gelişmiş olduğunu memnuniyetle gördük. Yeni kimlik kartlarımız da işte bu vatandaşlık numarası üzerine inşa edilecek. Ayrıca belli bir yaştan itibaren her vatandaşın parmak izi bilgisi de güvenlik amacıyla kartın üzerindeki yongaya kaydedilecek. Bu işlem sırasında her bir karta ayrı bir sertifika tahsis edilecek ve kartın üzerindeki verilerin yasal olarak da geçerliliği garanti altına alınacak.

Aslında ilgili bazı kamu kuruluşlarımız yeni kimliklere sağlıkla ilgili verilerin de yüklenmesini arzu ediyor. Ancak böyle bir uygulamanın pratikte sorunlara yol açacağını düşünüyorum. Ayrıca, kartlara kimlik bilgileri dışında veri yüklemenin yolunu bir kere açarsanız bunun arkası gelir. Diğer bazı kurumlar da gerekçelerini ortaya koyarak benzer taleplerde bulunabilirler. Oysa kimlik kartları yalnız kimlikle ilgili temel verileri içermeli, güvenlik önlemlerinin en üst düzeyde alınmış olmasına öncelik vermeli, kullanım alanı genişletilmemelidir.

Yeni kimlik kartlarımız kullanıma sunulduğu anda belki hemen gerçekleşmeyebilir, ancak benim hayalim, akıllı kimliklerimizin hayatımızı kolaylaştıracak yönde bir dizi yenilikleri de beraberinde getirmesidir. Bu yenilikler neler olabilir, cüzdanlarımızdaki kartlar nasıl azaltılabilir, dilerseniz bu konudaki düşüncelerimi sizlerle paylaşayım.

Akıllı kartlarımızı hangi amaçlarla kullanabiliriz?
Bir kere üzerinde yonga bulunan akıllı kartımız ile ehliyetlerin kullanımına son verilmelidir. Kişi ehliyet sınavına girip kazandıysa kimlik kartının arka sayfasındaki bir alana ve yongaya bu bilginin kaydedilmesi yeterli olmalıdır. Zaten emniyet makamlarımız bilişim alt yapısından azami düzeyde yararlandıkları ve kişilerin vatandaşlık numarası ile tüm ehliyet bilgilerine erişebildikleri için artık yeni kimlik kartlarımızın kullanıma sunulması ile ayrı bir ehliyet belgesi taşıma zorunluluğu ortadan kalkacaktır.

Akıllı kimlik kartlarımız, hastanelere gittiğimizde de bizim elimiz, kolumuz olmalıdır. Hastanedeki başvuru görevlileri kimliğimizi bir kart okuyucusuna okuttuklarında, öncelikle Mernis üzerinden kimlik doğrulama işlemi yapabilmeli, hemen arkasından bizim hangi sigorta sistemine dahil olduğumuzu belirlemeli ve bu bilgiler ışığında bizi istediğimiz kliniğe yönlendirebilmelidir. Tabii bununla da yetinilmemeli, muayenemizi yapacak olan doktor da, kart üzerinden, merkezi sağlık veritabanında bize ait sağlık verilerini de ekranına taşıyabilmelidir. Bu şekilde Türkiye’nin neresine gidersek gidelim, bir hastane veya bir kliniğe başvurduğumuzda, izin verdiğimiz takdirde, doktorlar önceki tarihlerde yaptığımız sağlık kontrollerine ilişkin tüm tahlil sonuçlarına ve röntgen filmlerine erişebilmeli, aldığımız ilaçlar hakkında bilgi sahibi olabilmelidir.

Geçtiğimiz yıllarda gerekli yasal düzenleme yapıldığı için artık resmi işlemlerde de e-imza kullanılabiliyor. Bunun için sertifika kurumundan bir sertifika alınması gerekiyor. Benim şimdi ayrı bir e-imza kartım var. Yeni sistemde böyle ayrı bir karta da gerek kalmayacağını düşünüyorum. Yalnız e-imza uygulaması için değil, internet üzerinden yaptığımız işlemlerde, tüm e-devlet uygulamalarında da akıllı kimlik kartlarımız kullanılabilmelidir. Kart üzerinde parmak izi de bulunduğundan, ayrıca her kart için banka kartlarında olduğu gibi şifre de alınabildiği için internet üzerinde yapılan işlemlerde yeni kimliklerimiz yeterli olacaktır.

Aslına bakarsanız, yeni uygulama ile tüm banka kartları da yeni kimliklerimizle tarihe karışabilir. Nitekim Bolu’daki pilot uygulama sırasında bir banka ile benzer bir çalışma yapıldı ve akıllı kimlik kartları ile banka önlerindeki para çekme cihazlarından para çekme işlemi de yapılabileceği görüldü. Ayrı banka kartları ve kredi kartları kullanarak, şifrelerimizi hatırlama zahmetine gireceğimiz yerde, tek bir kimlik kartıyla tüm banka işlemlerimizi de yapabiliyor olmanın bize önemli kolaylıklar sağlayacağını düşünüyorum.

Gelecek seçimlerde oy kullanmak daha pratik olacak
Akıllı kimlik kartlarının bize yarar sağlayacağı alanlardan bir diğeri de seçimler olmalıdır. Bilindiği gibi, her seçim öncesinde Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü ile Yüksek Seçim Kurulu hummalı bir çalışma yapıp seçmen kütükleri hazırlar ve bu kütükler değişik yöntemlerle seçmenlere duyurulur. Seçim günü de, nerede olursak olalım, mutlaka seçim bölgemize gidip, bizim için öngörülen sandıkta oy kullanırız. Özellikle yaz aylarına denk geldiğinde seçimlerde oy kullanmak bir çoğumuz için zahmet olur; çok kişi de tatillerini yarıda keserek ikamet ettikleri şehirlere dönerler.

Oysa e-kimlik sistemi adrese dayalı olduğu için yeni uygulamada seçmen kütükleri de sistem tarafından otomatik olarak hazırlanabilecektir. Bazı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, sandığa oy pusulası atma yöntemine paralel olarak elektronik oy verme alt yapısı da kurulabildiği takdirde, ileride Türkiye’nin neresinde olursak olalım, bize en yakın seçim sandık bölgesine gittiğimizde kimlik kartımızla oy kullanmamız mümkün olabilecektir. Kartlar adrese dayalı olduğu için, kullandığımız oy da adresimizin bulunduğu seçim bölgesi için kullanılmış oy olarak sisteme kaydedilebilecektir. Bir sonraki aşamada, bu sistemin yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın elektronik ortamda oy kullanabilmesini sağlayacak şekilde yaygınlaşmasının da mümkün olabileceğini düşünüyorum.

Yeni kimliklerimiz kullanıma sunulduğunda hayatımızın bir anda değişeceğini ve kolaylaşacağını beklemiyorum elbette. Ancak bir vatandaş ve bu konuda zihin jimnastiği yapan bir kamu görevlisi olarak bu proje üzerinde çalışan görevlilerimize beklentilerimizi iletmek istedim.

Umarım dikkate alırlar.
.

Bir yanıt yazın