Ankara’da ailece geçirebildiğimiz nadir hafta sonlarında, bir çok kişi gibi biz de alış veriş merkezlerini ziyaret ediyoruz. Son zamanlarda geliştirdiğim hobilerimden biri, müşterilerine okuma hizmeti de sunan bir kitapçıda oturup eşim alış veriş yaparken bu zamanı kitap okuyarak geçirmek oluyor. Böylece son günlerde çıkan kitapları inceleme, bunlardan bir bölümünü de okuma fırsatı buluyorum. İş hayatı kadar, özel hayata ilişkin bazı yeni projeler de bu keyifli okuma seanslarında aklıma geliyor. İnternette bir blog açmak, buraya zaman zaman yazılar yazmak da işte böyle bir kitapçı ziyaretinde gelmişti zaten aklıma.
Şöyle bir baktım; o günden bugüne bloğuma bir çok yazı yazmışım. “Hariciyeciden bilişim yazıları” başlığı, tamamen teknoloji ağırlıklı bir blog olacağı hissi oluşturuyor zihinlerde. Oysa üç yılı aşkın süredir bilişim konuları yanında, Karatay diyetinden, dışişleri bakanlığına girmeyi planlayan gençleri bilgilendirmeyi amaçlayan yazılara kadar değişik konuları işledim bloğumda. Aslında incelediğinizde, “Hariciyeciden bilişim yazıları”nın en ilgi çeken bölümünün de genç diplomat adaylarına yönelik yazılar olduğunu görürsünüz. Yazıların altında görüntülenen okuyucu yorumlarının sayısının fazlalığından da bunu anlayabilirsiniz. Nerede olursam olayım, bugüne kadar bir yazıma yorum aldığımda, yazıyla ilgili soru sorulduğunda üşenmeden her birine cevap vermeye gayret ederim.
Bugün yine kitapçıdaydım. Bu vesileyle ne zamandır ihmal ettiğim sitede küçük bir gezinti yaptım. Uzun bir süredir ihmal etmişim yazmayı. Gözüme çarpan eski yazılarımdan birinde iki sene önce Sayın Cumhurbaşkanımızın ekibiyle gerçekleştirdiğimiz Silikon Vadisi ziyaretini anlatmışım. Apple’ın en üst yöneticisi Tim Cook ile birlikte çektirdiğimiz fotoğraf da gözüme ilişti bu arada. Bu ziyaret sırasında Cook’a “Apple neden bize Türkçe klavye kullandırtmıyor” diye sormuştuk; o da gerekli düzenlemeyi kısa sürede gerçekleştireceklerine ilişkin Sayın Cumhurbaşkanımıza söz vermişti. Nitekim çok geçmedi; bir sonraki sürümünde Apple, Türkçe klavyeleri de sistemine ekledi. Basından izlemişsinizdir; geçenlerde ülkemizi ziyaret etti Apple’ın patronu. Yalnız Cumhurbaşkanımızı ziyaret etmek için gelmiş. Bu defa kendisinden benzer bir talepte bulunmamız gerekmedi.
Mayıs ayında da zayıflama diyetiyle ilgili bir yazı yazmıştım. Yine bir kitapçı ziyaretimde gözüme ilişen Karatay Diyeti kitabını okuduktan sonra aldığım kararın yaklaşık bir aylık uygulamasına ilişkin deneyimimi bloğumun izleyicileriyle paylaştım. Ne kadar heyecanla yazmışım o yazımı. “Bir ayda altı kilo verdim, hem de aç kalmadan, yememe içmeme dikkat ederek” demişim. Belki merak edenler olabilir; o yazımı yazdıktan sonra geçen yaklaşık sekiz aylık sürede de yemek yeme alışkanlığımdaki kararlılığımı sürdürüyorum. Bir hayli kilo verdikten sonra benim yaşımdakiler için ideal kabul edilebilecek bir ağırlığa indim ve verdiğim kiloları yeniden almamak için hayat tarzımı değiştirdim. Bu konuda derdi olanlara da tavsiye ederim. Merak edenler bloğumdaki yazıma da göz gezdirebilirler. Ama hiç bir zaman unutmamanızı öneririm; hiç bir diyet programı sporla desteklenmeden başarılı olamaz.
Yazdıklarımı izleyenlerin önemli bir bölümünün gençler olduğunu biliyorum. Dışişleri Bakanlığına ilgi duyan, diplomat olmak isteyen gençler yanında, bilişim dünyasının içinde olanlar da okurlarım arasında. Bakanlığa yeni başlayan genç arkadaşlarımıza ilk söylediğimiz hususlardan biri diplomatlığın usta-çırak ilişkisi üzerine kurulduğudur. Meslek hayatı boyunca bizler hep amirlerimizden yeni şeyler öğreniriz. Ben internetteki bu köşem aracılığıyla bu ilişkiyi meslek öncesi yıllara taşıyorum bir bakıma. Daha lise yıllarından itibaren, diplomasi mesleğine ilgi duyan genç kardeşlerimizi bu mesleğin iyi-kötü yönleriyle ilgili bilgilendirmeye çalışıyorum. Ayrıca yıl boyunca çeşitli vesilelerle yaptığım üniversite ziyaretlerinde de başta uluslararası ilişkiler öğrencileri olmak üzere genç üniversitelilerle bir araya gelip sohbet ediyorum.
Bakanlığımızda yaz ve kış okulları düzenleme düşüncesi de işte böyle bir sohbet sırasında aklıma gelmişti. O günden bugüne kadar çok sayıda yaz ve kış okulları düzenledik, yüzlerce gencimize bakanlığımızı tanıttık. Bununla da yetinmedik, geçtiğimiz Aralık ayında bu programın bir benzerini yurt dışında doğup büyüyen ve eğitim gören gençlerimiz için gerçekleştirdik. Çok da ilgi gördü programımız. Umarım önümüzdeki yıllarda yaz ve kış okullarımıza katılan gençlerimizi bakanlığımızda “kadrolu diplomat” olarak da görmek mümkün olur.
Alış veriş merkezindeki etüd sürem dolmak üzere:) Aslında bugün kitaplar üzerindeki gezintilerim arasında bulduğum kısa sürede amacım, bir kaç paragraflık girişten sonra bilişim konularında yazmaktı. Bu bağlamda, e-vize uygulamamızın geldiği noktayı anlatmak, önümüzdeki aylarda bu konuda başlatacağımız yeni çalışma hakkında bilgi vermek istiyordum. Ama gördüğünüz gibi olmadı; giriş uzayınca bu konu da bir sonraki yazıma kaldı.
Bundan sonra bloğuma biraz daha çok zaman ayırmak ve bilişim yazmak istiyorum. Yazmak için alış veriş merkezi ziyareti de beklememeli her zaman. Çünkü günlük rutinden uzaklaşmak, daha heyecan verici konularla ilgilenmek zihni de geliştirebilir. Ne diyelim, hayırlısı.
.